Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kurucu Başkanı, Yazar Murtaza Demir, lösemi tedavisi gördüğünü açıkladı. Tedavi sürecinin başladığını açıklayan Demir, iyileşme yolunda güzel adımlar atıldığını belirtti. Demir sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı; Dostlarım; yarenlerim, yoldaşlarım: Beş aydan buyana telefon ve sosyal medya üzerinden arayıp soran sizlere yanıt veremedim. Bunun nedeni sürpriz bir şekilde yakama yapışan lösemi (AML) hastalığı ve ardından gelen ses kısıklığıdır. Bu nedenle kırılan-küsen dostlarımdan af diliyorum. Uzun ve oldukça zor bir tedavi süreci yaşadım. Karanlık, ağır, yıkık-dökük, her an üzerime çökecekmiş gibi görünen ve bir türlü sonu gelmeyen tünellerden geçtim. Hayalle gerçek arasında çırpındım, direndim, tökezledim, düştüm, kalktım. Yürümeye, tüneli geçip ışığı yakalamaya çalıştım. Hem Lösemiye karşı hem de lösemi kadar tehlikeli olan enfeksiyonla savaştım; teslim olmayı hiç düşünmedim. Sürecin büyük bölümü hastane odalarında, eni sonu gelmeyen, neredeyse hastane yaşamımın parçası haline gelen serumlar, ilaçlar, ilaçlar ve serum askılarıyla geçti. Şimdi bir hafta bile olsa evdeyim ve sonrasında yine hastane maalesef. İçinde olduğum durum şöyle; en tehlikeli dönemi geride bıraktım. Faşizmle savaşır gibi savaştım, teslim olmadım ve sevenlerimin, hekimlerimin büyük desteğiyle birlikte kazandım. Zor süreci geride bıraktım ama hala yaşamam gereken epeyce bir tedavi süreci var. Hiç abartmadan söylemeliyim ki, en büyük şansım böyle kaliteli, sıcak, ilgili bir hekim kadrosuyla karşılaşmak oldu. Hekimlerimle ve hastane kadrosuyla olan duygumu ayrıca yazacağım. Beni umut verici noktaya taşıyan kıymetli hekimlerimin verdiği bilgiye göre şimdi remisyon denilen iyileşme dönemindeyim. Tekrar hastaneye yatacak olmamın nedeni, birlikte yendiğimiz hastalığın tekrar nüks etmemesi için PEKİŞTİRME TEDAVİSİ almaya zorunlu olmamdır. Hastanede geçecek olan bu süre yaklaşık bir aydır. O süreci de tükettikten sonra yine birlikte olacağımıza inanıyorum. Hastalığımı sosyal medyada paylaşmadım ama yine de duyan dostlarım oldu ve yaygınlaştı. Bu dostlarım sıklıkla arayıp bilgi aldılar, koşarak gelip kan verdiler. Sevgilerini, yürek sıcaklıklarını hissettirdiler. Hepsine ayrı ayrı minnettarım. Gözleri buğulanan, “hadi amca-dayı” diyen gözyaşlarını gizleyen bacılarım, yavrularım, yeğenlerim hastalığı benimle birlikte yaşadılar. Başta eşim Şemsi Hanım olmak üzere çocuklarım en büyük dayanağım oldu. Günlük ziyaret ettiler, üzerime titreyip ellerinden gelenin fazlasını yaptılar. Bir süre daha telefon ve sosyal medyadan uzak kalmam gerektiği bilgisini de vererek, bunları paylaşmak zorundaydım dostlarım. Kanuni Sultan Süleyman’nın; “Olmaya cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözlerini anımsayarak ve anımsatarak hepinizi kucaklıyor cümle âleme sağlık diliyorum. 08.07.2023